Hoşgeldiniz / Welcome

Dünyama attığınız bu adımın size yanlız olmadığınızı hissettirmesi ümidiyle...
With the hope that the step you have taken into my world will make you feel you are not alone...

25 Nisan 2012 Çarşamba

Elim kolum bağlı / My hands are tied

Zaman geçiyor, elim kolum bağlı,
Tüm söylenenleri yapıyorum ama hedef hala çok uzak görünüyor,
Zaman geçiyor, sabrım tükeniyor,
Söylenenleri yapıyorum ama içim içimi yiyor...

Her başarını takdir ederken önüne sürekli yeni hedefler koyan bu kadını,
Büyüyüp herşeyi geride bıraktığında anlamanı umuyorum,
Ve onun seni ne çok sevdiğini hatırlamanı,
Hayatla baş edebilen mutlu bir insan olman tek dileğim...

Doğru yoldayız, zaman tanımalısın diyorlar,
Derin derin bir nefes alıyorum,
Olacak merak etme sadece denemeye devam et ve sabırlı ol diyorum,
Küçücüğüm CANım seni çok seviyorum.


Time goes by, my hands are tied,
I do all that is told but the finish line seems to be still too far ahead, 
Time goes by, my patience is wearing off,
I do all that is told but I worry too much...

I hope you will understand this women when you grow up and leave all this behind,
Who keeps putting new marks in front of you while appraising all your accomplishments,
And remember how much she loved you,
My only wish is for you to become a happy person who can cope with life...

They say we are on the right path, you should give more time,
I take a deep deep breath,
I say it will happen don't worry just keep trying and be patient,
My little one, my CAN I love you so much...

17 Nisan 2012 Salı

Doğumgünü / Birthday

25 haftalık doğan bir bebeğe "iyiki doğdun" denir mi? Bir garip gelmiyor mu insana? Çok erken, daha çok erken deyip duruyordum o günlerde, biraz daha bekle ne olur, daha çok erken... Şimdilerde ben "iyiki varsın" diyorum, "iyiki bizimlesin" :)

1. doğumgünü ilk tanışma gibiydi hayatla bizim için. Herşey çok özel olsun istemiştim, eşsiz bir gündü, küçücüğüm doğalı tam bir yıl olmuştu. Ama henüz 1 yaşında değildi. Herkese 1. doğumgününü kutluyoruz şimdi ama 3,5 ay sonra düzeltilmiş yaşına göre 1 yaşını kutlayacağız, durumunu anlatmak pek bir zordu. CAN 1. doğumgününü kutlarken aslında daha 8 aylıktı ve hatta hastaneden eve geleli 6 ay olmuştu. O gün bir de diş çıkarıyor olmasına bağlı olduğu düşünülen ateş ve ishal eşlik ediyordu bize. O kadar gergindim ki kendi kendime sürekli söyleniyordum. Çocuk hasta sen doğumgünü kutluyorsun, ya daha kötü olursa, delisin sen deli, otursaydın ya evinde... Ama haftalar öncesinden yapılmıştı organizasyon ve CAN ile ilgili henüz hiçbirşeyi adam akıllı kutlayamamış olmanın burukluğu içimde öyle yer etmiş ki dayanamamıştım. Doğumunu kutlayamamıştık, 1. doğumgününü kutlamalıydık.

Aslında ilk yıl boyunca her ay doğduğu gün bir pasta alıp, bir mum yakmıştık ama o sayılmazdı. Çünkü o bir dua gibiydi, kutlamadan çok. Sanki bir sonraki ayın aynı gününü görebilmek için yürüttüğümüz bir ritüeldi.

Çok şeker bir parti evinde mavi ve beyaz giydirilmişti herşey; 1 şeklindeki mavi beyaz pastamız, CAN yazılı cupcakelerimiz, CANdan daha ağır ve büyük görünen şampanyamız, sinevizyon gösterimiz, foğrafçımız, videocumuz, hatıra hediyeliklerimiz, anı defteri, herşey özenle hazırlanmıştı. Kapıda giyilen galoşlar ve sonrasında elleri temizlemek için kullanılacak dezenteftan bile yerini almıştı.

Aradan 4 yıl geçti ve biz CANımızın 5. doğumgününü kutladık. Evimizde, sıcacık bir gündü. Sakin, huzurlu, endişelerden olabildiğince uzak... CANın ekibine yeni katılan üyelerin bazıları yanımızda, en baştan beri ekipte yeralanlardan bazıları ise kalbimizde, ama hepsi sonuna kadar bizimleydi.

Gülen yüzün hiç solmasın,
Günün günden güzel olsun bebeğim, 

Nice yıllara CAN,
İyiki varsın,
İyiki bizimlesin,
Seni çok seviyoruz birtanem...


Is it possible to say "glad you were born" to a 25 weeker preemie? Isn't it a bit weird? In those days I kept saying it is so early, it is so early, wait a bit longer please, it is so early... Nowadays I say "glad you are here", "glad you are with us" :)

1st birthday was like the first introduction to life for us. I wanted everything to be very special, it was a matchless day, it had been a year since my little one was born. But he was not 1 year old yet. It was so hard to explain to everyone that we were celebrating his 1st birthday, but that we would be celebrating his 1st year 3,5 months later according to his corrected age. CAN was in fact only 8 months old while celebrating his 1st birthday and it had only been 6 months since he was discharged from the hospital. On that day diarrhea and fever that were evaluated to be due to teething were accompanying us. I was so tense I kept muttering to myself. The child is sick and you are celebrating his birthday, what if he gets worse, you are crazy, you should have stayed home. But the organization was made weeks ago and I just couldn't stop myself due to the deep bitterness I had in me, because I really hadn't had to chance to celebrate anything so far. We hadn't had the chance to celebrate his birth, we had to celebrate his 1st birthday.

In fact we had bought a cake every month during the whole 1st year and lit a candle, but that really did not count. Because it was more like a prayer than a celebration. It was a ritual we carried out so that we could see the same day of the coming month.

Everything was dressed in blue and white in a very cute party house; the blue white cake in the shape of 1, the cupcakes with letters of CAN, the champagne that looked heavier and bigger than CAN, the cinevision show, the photographer, the video taker, the memory gifts, the journal, everything was prepared with so much care. The galosh that were to be worn and the hand disinfectant to be used afterwards were all in place at the door.

It has been 4 years since and we have celebrated our CAN's 5th birthday. It was such a cozy day in our house. Calm, peaceful, as remote from the worries as possible... Some of the members who have joined CAN's team recently were with us, some who had been with us from the very beginning were in our hearts, but all were with us all the same.

I hope your smiling face always shines,
I hope each day you live is better than the one before my baby,

Happy birthday CAN,
Glad you exist,
Glad you are with us,
I love you so very much my only...

15 Nisan 2012 Pazar

Güzel bir gün / A beautiful day

Bazı günler vardır güzeldir,
Onlar doğal gelişir,
Güneş pırıl pırıl, gökyüzü masmavi,
İnsanın içi rahat ve huzurludur.

Bazı günler vardır hiç planlanmamıştır,
Herşey su gibi akar gider,
İnsan aklından geçirmeye bile fırsat bulamadıklarını yaşar,
Bir milli piyango bileti alır, sokakta şeker yalar.

Bazı günler vardır üzerlerinde durulmamıştır,
İşte tam da o günlerde hayat ayrı bir rahat gelir,
Tasalar gamlar sanki hiç yaşanmamıştır,
İşte o günler hiç bitmesin ister insan...

Bu hafta CANımla öyle bir gün yaşadım,
Ne mutlu bana, ne mutlu bize,
Herşeyden biraz kendimize, en çok evlatlarımıza,
Güzel günlerde hayatı paylaşacak yarınlara :)


Some days are just beautiful,
They flourish naturally,
The sun is shining, the sky is so blue,
Your soul is relaxed and peaceful.

Some days are not planned at all,
Everything flows like water,
You live things you even haven't had the chance to imagine,
You buy a lottery ticket, lick a candy.

Some days are not really thought of,
Just on those days life seems a lot more at ease,
The worries and pains are like never been through,
You hope those days never end...

I have had such a day with my CAN this week,
So happy for me, so happy for us,
A bit of everything for ourselves, the most part for our children,
To tomorrows that we will share life in beautiful days :)

9 Nisan 2012 Pazartesi

Çiğnemiyor / Does not chew

Neden bazı çocuklar çiğnemiyor? Çocuk neden çiğnemez de direkt yutar, yutamıyorsa öksürüp öğürüp kusar? Ne zaman çiğneyecek? Çocuk nasıl çiğnemeyi öğrenir?

Bazılarına göre sebep anne, kolaya kaçıp herşeyi blenderdan geçiriyor da çocuk o yüzden çiğnemeyi öğrenemiyor. Bazılarına göre ise çocuk çiğnemek için gerekli alt yapıdan yoksun ve çeşitli terapi yöntemleri ile bu sorunu gidermek gerekiyor. Bazılarına göre de kimin neden çiğnemediğini kimse bilmiyor.

Anne deniyor; cam rendeyi, sonrasında çocuğun eline birşeyler verip kemirmesini sağlamayı, blenderdan geçirmek yerine çatalla ezmeyi, sabırla katı gıdalara geçişte önerilere göre hareket ediyor... Çoğu zaman birçok çocukta bu yöntemler işe yarıyor ve çocuk beklenen gelişimsel adımları takip ediyor. Ama bazı çocuklar sürekli öksürüyor, öğürüyor, kusuyor, bırakın ısırmayı yiyecekleri eline bile almıyor, görmeye dayanamıyor adeta... Bu durum öğünler, günler, haftalar hatta aylar boyunca devam ediyor ve sonunda anne pes ediyor. Tamam blenderdan geçirelim, hatta o da kesmiyorsa ince süzgeçten geçeni yedirelim. Yeter ki artık kusmayalım, yeter ki kilo almaya başlayalım...

Tabi ki bilimsel gerçeklikler mevcut ama ben hayata dair birçok konuda salt doğrular olduğuna inanmıyorum artık. Eskiden, yani CANdan önce, herşeyin siyah beyaz olduğunu düşünen grilere inanmayan bir insandım. Çünkü grilerle başetmek zordu, siyah beyaz hayat daha kolay gelmişti herhalde bana. Ama artık her insanın kendi özelinde inandığı farklı doğrular olduğunu ve grilerin hayatta kapladığı alanın büyüklüğünü öğrendim, tabi CANdan sonra.

Yeni birşeyler denemekle geçti bunca zaman; hepsi mantıklı uzman görüşleriydi, bazı çocuklarda işe yaramışlardı... Şimdi yine yeni birşeyler deniyoruz. Eminim kendi doğrumuzu bulacağız ve bu durumu da aşacağız. Denemeye devam etmek ve aklı selimi de elden bırakmamak lazım. Yapacak başka birşey yok :)

Why doesn't some children chew? Why doesn't a child chew but swallow directly and cough, gag, vomit if can not swallow? When will the child chew? How does the child learn to chew?

Some say the reason is the mother, the child does not chew because the mother chooses the easy way and blends everything. Some say the child does not have the infrastructure for chewing and needs treatment with different therapy techniques to solve the problem. Some others say that nobody knows why some do not chew.

The mother tries; the glass grate, to give the child something to hold and bite, to mesh with a fork rather than to blend, acts according to suggestions while trying to switch to solid foods... Most of the time for most kids these advices hold and the child follows the expected developmental steps. But some children cough, gag, throw-up, let along biting they do not want to touch anything that has food indication, it seems they can not even bare to see it... This situation lasts for meals, days, weeks, even months and the mother gives up. OK we blend it, if that is not enough we feed what goes through the cullender. So that we do not gag anymore and start gaining some weight.

Clearly there are scientific facts, but I do not believe in absolute truths any more in a lot of areas in life. In the past, that is before CAN, I was a person who thought life was black and white disregarding greys. Because it was hard to handle the greys, I guess the black and white seemed easier to me. But now, that is after CAN of course, I know that each person has a special version of reality that (s)he believes in and the greys take up a big space in life.

All this time has passed trying something new; all were logical expert advice, they had worked for some children... Now again we are trying something new. I am sure we are going to find our reality and get over this case too. We should keep trying and do not let go of common sense. There is nothing else to do :)