Bugün annemin doğum günü, akşam ailecek yemeğe dışarı çıkacağız. Aslında genelde evde oluyorduk son yıllarda küçük çocuğumuz var rahat edemeyiz, hasta ederiz filan, diye. Yazık anneciğim de mecburen kendi doğum gününde bile çalışır, aile yemeği hazırlardı. Ama bu sene bir cesaret geldi, tamam dışarda yiyelim dedik. Bugünler de geldi :)
Telefon ettim sabah kutlamak için ve bana dedi ki, "iyi ki ben senin annen miyim?". "Evet, iyi ki annemsin, iyi ki varsın." dedim. Gözlerim doldu, hemen bencilce kendimi düşündüm ve CANımı. Bir gün o da bana bu sözleri söyleyecek miydi? O günler de gelecek miydi? Ben bu kadar başarısızlığa, beceriksizliğe, salaklığa ve hatta CANıma göre şaşkınlığa rağmen iyi bir anne olabiliyor muydum?
Sevmek, çok sevmek, emek vermek, hep yanında olmak, uykusuz kalmak, sürekli çabalamak, her anını onun için birşeyler yaparak veya onunla birlikte geçirmek, ümit etmek, sarılmak, onun her ihtiyacı karşılanmadan kendin için nefes bile almamak ve yine sevmek, çok sevmek yeterli mi? İyi bir anne olmanın kriteri ne?
Nasıl oluyorda bazı insanların dağları delmesi gerekiyorken bazıları birşeylerin farkında bile olmadan yaşayıp gidebiliyor? Ve hatta öylesine bencilce bakıp hayata, sahip olduklarını en doğal hak, sahip olmayanları birer ucube olarak görebiliyor insanlar? Nasıl oluyorda onlar normal ve doğru, farklı olanlar garip ve dışlanması gerekenler olabiliyor? Şans denen şey neden bazı insanlara gülüyor da, şansızlık bazı insanları taa daha en başında bu dünyaya gelme yolculuğunda yakalayabiliyor?
"Yüzün gülsün artık güzel kızım" dedi annem bugün telefonda, işte yine ağlıyorum...
Today is my mother's birthday, we will go out for a family dinner tonight. We have been staying at home for the past couple of years, because we have small child and wouldn't be comfortable or maybe would get the kid sick or something. My poor mother would have to work even on her own birthday and prepare a family meal. But this year we had the courage and said let's go out. These days have come too :)
I have called her in the morning to congratulate and she said, "it is so good that I am your mother, is it so?". "Yes, so good that you are my mom and so good that I have you" I said. My eyes got cloudy, then selfishly I thought of myself and my CAN. Would he say these words to me one day? Would those days come as well? Despite all the unsuccessfulness, untalentedness, stupidness and as CAN puts it silliness, was I managing to be a good mother?
To love, to love very much, to work for, to be right by his side, to stay sleepless, to struggle continuously, to spend every moment doing something for him or with him, to hope, to hug, not to even breath before all of his needs are satisfied and to love again, to love very much, is that enough? What is the criteria to be a good mom?
How come some people have to drill mountains and some others may live without even recognizing so much? And even worse, they can just look at life so selfishly and see what they have is as basic rights and the ones who do not have them as freaks? How come they are normal and right, where the different ones are weird and have to be marginalized? How come what we call luck is with some people all along the way, where unluckiness catches some right from the start during the journey of coming to life?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz en kısa zamanda yayınlanacaktır.