Bazen hayat sürpriz mutluluklar yaşatıyor insana. Sıradan bir güne uyandığınızı sanıyorsunuz ama değil, o gün sanki sihirli. Herşeyin ayrı bir kokusu, sesi, tılsımı var o gün. Bugün işte o günlerden biri...
Sabah her zamanki gibi uyandım sabah sekiz sularında, baktım CANım uyuyor, bir iki şey yaptım yapamadım derken uyandı küçüğüm. Uzandım yanına azıcık keyif yaptık, kalktık, banyo faslından sonra kahvaltı, okul için hazırlandık. Tam kapıdan çıkacakken, kapının üzerinde babamızdan bir not "arabayı almadım" yazıyor üzerinde. CANa söylediğimde çok mutlu oldu arabayla gidecek olmasına okuluna. CANı okula bıraktım, arabaya doğru yürürken hemen bir plan yaptım.
Yapmak isteyip de yeterli zamanı ve arabayı bir arada bulup yapamadığım birşey yaptım. Çok iyiydi, huzurlu bir sabah, yeni bebek kokusu, misss... Zaman su gibi aktı geçti tabi, CANı okuldan alma vakti geldi. Gün tılsımını hiç ama hiç kaybetmeden devam etmeye kararlıydı.
Ayaküstü CANı alırken okulda geçirdiğim birkaç dakika içersinde herkes sözleşmiş gibi ardı ardına birşeyler anlatmaya başladı. Önce CANın müzik öğretmeni "CAN şarkılara çok güzel katılıyor" dedi. Sonra inglizce öğretmeni kendisi gitar çalarken CANın nasıl sandalyesini alıp önüne çekip oturduğunu ve çalışını ne kadar dikkatli izlediğini anlattı. "Çocuğunuzu seviyorum, sevilesi bir adam o" diyordu. En son olarak ta sınıf öğretmeni geldi, CANın hikaye kitabını bulmuştu ama çantasında olmadığı için farkedememişti ve sınıfta okuyamadığı için üzgündü, çünkü "CAN o kadar güzel kıpırdamadan oturup dinliyor ki kitap okunurken" diyordu...
Küçük şeyler, mini mini dokunuşlar, her gün hayatla buluşsalar :)
Sometimes life lets people experience surprise happinesses. You think you have waken to an ordinary day, but it is not so, that day is magical. Everything has a different smell, sound, charm that day. Today is one of those days...
I have woken up around eight this morning like always, I checked to see that CAN was asleep, I completed one or two chores and my little one woke up. I lied beside him for a little while to cuddle, we got off the bed, completed the bathroom part, had breakfast and got ready for school. Just as we were about to leave, there was a note on the door from our dad and it said "I did not take the car". CAN was happy to learn that we were going to school by car. I dropped CAN to school, I made a plan walking back to the car.
I did something I have been wanting to do, but had not managed to find enough time and the car together thus far. It was so good, a peaceful morning, new baby smell, mmmm... Time flow by so fast and I had to leave to pick up CAN from school. The day was determined to continue without loosing any of its charm.
During the few minutes I spent in school while picking up CAN everybody started talking one after another like they had made an unspoken agreement. For starters the music teacher said "CAN participates in songs very well". Then the english teacher told me how CAN pulled up his chair to sit right in front of him and watched him playing so carefully. He said "I like your kid, he is a lovable guy". And finally the primary class teacher came, she had found CAN's story book, but hadn't recognized it since it was not in his bag and she was sad since they had not had the chance to read it in class, because "CAN sits still and listens so well while reading" she was saying...
Small things, tiny miny touches, wish they meet up with life every day :)
Gecenin bu saatinde gezinirken bir anda burada buluverdim kendimi... Burada gördüğüm mücadele insanı bir anne...
YanıtlaSilİçim burkuldu içim ısındı... Bize bazen dert verip sonrasında derman veren mücadele etmemizi sağlayan hikmetine ve hükmüne sual edemeyeceğimiz Allah... Daha içten bir yazı yollamıştım fakat blogger in azizliğine uğradım. Öncelikle can a sonrada size hayatta başarılar sevgiler diliyorum. Eyvallah.
Teşekkür ederim, içtenliğiniz baki :)
YanıtlaSil