Doğurmamaya çalışarak geçen günlerin ardından CAN 25 haftalık olarak doğmuştu. Artık CANım için yapabileceğim hiçbirşey kalmamıştı. CANımın kaderi tamamen doktorlarının ve hastane ekibinin elindeydi. Fiziken ve ruhen bomboş hissediyordum. Günlerdir uyumamıştım, yorgundum, dalmışım...
Birkaç saatlik uykunun ardından bir hemşire tarafından uyandırıldım. Süt sağmaya gitmem gerektiğini söylüyordu hemşire, anlamakta güçlük çekiyordum, niye ki, şimdi mi? Hemşire inatçı bense güçsüzdüm, zorlukla yürüyordum, süt sağma makinaları olan bir odaya götürdü beni ve nasıl yapacağımı gösterdi. İlk sağım sonucu 1 damla su mu, süt mü, ter mi olduğundan emin olamadığım birşey vardı kabın kenarında yapışık duran. İlerleyen sağımlarda 3 damla 5 damla derken 3cc 5cc ve sonrasında her geçen gün sütüm arttı. Önceleri saydam gibi olan sıvı (kolostrum) sonrasında ranklendi, turuncu gibiydi sütün rengi ve sonra gittikçe açıldı tatlı bir ekru oldu...
Hergün 3 saatte bir günde 8 kere iki taraf birlikte 10-15 dakika süt sağıyordum. Önce küçük bir derin dondurucu sonra kocaman bir derin dondurucu daha aldık. Yediklerime dikkat ediyordum, CANcığım bu sütleri içip büyüyecekti. Annenin sütü her gün değişiyor ve bebeğin o dönemdeki ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretiliyordu. Bunu düşündükçe mutlu oluyordum. Hastaneden CAN beslenmeye başlayacak diye ilk süt istediklerinde çok sevinmiştim. İşte sonunda CANım için yaptığım iş ona fayda sağlamaya başlıyordu. Her bebebeğin ama özellikle bir prematürenin en kolay tolere ettiği ve büyümesini en iyi destekleyecek gıdaya kavuşmasını sağlamıştım CANımın.
Yanılmıştım, CANım için yapabileceğim çok önemli birşey vardı. CAN 1 yaşına kadar anne sütü ile beslendi. Yenidoğan yoğunbakım döneminde kullandığım süt pompası CAN ile aramızda önemli bir bağ oluşturdu. Hergün süt sağarken CAN ile birlikte olacağımız günlerin hayalini kurdum ve şükürler olsun ki onları yaşayabiliyorum :)
Her bebeğin anne sütüne ihiyacı var,
Her bebeğin anne sütü almaya hakkı olmalı,
Her anne aynı koşullarda olmayabilir hayatta,
Ama her çocuk erken bebeklik döneminde anne sütü almalı,
Ve her anne bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yapmalı...
After trying not to deliver for days my CAN was born as a 25 weeker
preemie. There was nothing I could do for CAN anymore. CAN's faith was in
the hands of the doctors and hospital team. I felt completely empty
physically and spiritually. I hadn't slept for days, I was tired, I
dosed off...
I milked every 3 hours, that is 8 times a day everyday, for 10-15 minutes both breasts simultaneously. We first bought
a small deep freezer and then a quite big one. I was cautious about
what I ate, because my CAN would grow up drinking this milk. The breast
milk formula changed each day and was produced to serve the baby's needs
in the best way possible. I was happy thinking about this. I was so
happy when they asked for the first milk from the hospital to feed CAN.
At last the work I had carried out for CAN was starting to pay off. I was able to provide CAN with mother's milk which was best tolerated by and best supported growth for all babies but especially preemies.
I was wrong, there was something very important I could do for
CAN. CAN has had mother's milk until he was 1 year old. The breast pump I
used during the neonatal intensive care period created an important
bond between me and CAN. Everyday while milking I dreamed of the days I would be with my CAN and thankfully I am able to live them :)
Each baby needs mother's milk,
Each baby must have the right to get mother's milk,
Each mother might not have the same conditions in life,
But each child must receive mother's milk in early childhood,
And each mother must do the best she can to make that possible...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz en kısa zamanda yayınlanacaktır.