Hoşgeldiniz / Welcome

Dünyama attığınız bu adımın size yanlız olmadığınızı hissettirmesi ümidiyle...
With the hope that the step you have taken into my world will make you feel you are not alone...

23 Mart 2013 Cumartesi

Nüfus Cüzdanı / ID Card

Benim cüzdanımda iki kimlik var: biri benim ve biri oğlumun!
Benim içimde iki can var: biri benimki ve biri CANımınki!
Benim gönlümde iki aşk var: biri eşime ve biri oğluma duyduğum!
Benim aklımda tek bir hayal var: CANın tatminkar bir yaşam sürmesi!

CANın nüfus cüzdanını ilk elime aldığım gün onun bu dünyadaki varlığına dair ilk kanıtı elimde tuttuğumu düşünmüştüm. Sanki tılsımlı bir belgeydi ve CANı hayata bağlıyordu. Çünkü gerçekti, çünkü sıradandı, çünkü üzerinde yaşananların izini taşımayan pırıl pırıl yepyeni birşeydi ve bakakalmıştım, büyülenmiştim adeta...

Dün çantamı düzenlemeye çalışırken nüfus cüzdanlarımız elime geldi, benimki ve CANınki kardeş kardeş duruyorlardı yan yana. Bir an düşündüm, CANımın kendi nüfus cüzdanını taşıyacağı günü hayal etmeye çalıştım. Bu sorumluluklarımın azaldığı anlamına mı gelecekti, CANımın iyi olduğunu mu belgeleyecekti, yoksa ayrılık mı demekti? Bilemedim, daha çok vardı, nasılsa zamanı gelene kadar bu soruların da cevabı bulunurdu.

Benim cüzdanımda iki kimlik var: biri benim ve biri oğlumun!
Benim yüreğimde iki insan var: biri kabullenmiş ve biri savaşçı!
Benim içimde iki ruh var: biri hüzünlü ve biri ümitli!
Benim hayatımda tek bir CAN var: hep çok mutlu!


I have two ID cards in my wallet: one is mine and one is my son's!
I have two lives inside of me: one is mine and one is my CAN's!
I have two loves in my heart: one is felt for my spouse and one is for my son!
I have only one dream in my mind: for CAN to live a content life!


The day I have first gotten hold of CAN's ID card I have thought that I held the evidence that certified his existence on earth. It was a magical document and was representing a bond with life. Because it was real, because it was ordinary, because it was something new glittering that did not carry any traces of what was lived through and I was stunned, fascinated even...

Yesterday when I was trying to sort out my bag I got hold of our ID cards, mine and CAN's were there sitting together in harmony. I stopped to think for a moment, I tried to visualize the day CAN carried his own ID card. Would that mean that I had less responsibility, would it document that CAN was doing fine, or would it indicate individuality? I could not figure it out, it was along time ahead, by that time these questions would be answered too.

I have two ID cards in my wallet: one is mine and one is my son's!
I have two people in my heart: one has recognized and one is a worrier!
I have two souls inside of me: one is sorry and one is hopeful!
I have only one CAN in my life: always very happy!

12 Mart 2013 Salı

Meslek / Occupation

Küçükken öğretmen olmak istediğimi söylediğimi hatırlıyorum. Ama sonrasında önüme konulan "akıllı çocuklar ya doktor ya mühendis olur" ikilemesi karşısında doktor olamayacağıma göre ancak mühendis olabilirim noktasına getirildiğimi biliyorum. Çocukluk işte demeyin, sonrasında işler daha da kötüye gitti... Çalışma hayatına atılma noktasında üst düzey yönetici olma hedefini koydum kendime! Yöneticilik meslek miydi ki ben "mesleğiniz" sorusuna vermek istediğim cevabı bu şekilde belirlemiştim?

Şimdi sorulur ise çoğunlukla anne, gönlünde eş, biraz girişimci olarak tanımlarım ancak kendimi; çünkü bunların her biri hayatımın bana birşeyler katan ve olduğum yeri bütünleyerek bana yaşatan bölümleri...

Wikipedia'ya göre; "Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı ünvanın adıdır".  Bana göre; "Meslek, insanın yaşamını mutlu bir şekilde sürdürürken ona para ve/veya güç kazandıran süreçlerin toplamıdır".

Peki CAN'ın mesleği ne olacak? Tabiki CAN kendi mesleğini kendi seçecek. Peki küçük yaşlardan itibaren yapabilirliklerini gözleyerek ona çeşitli imkanlar sağlamak, anne ve babası olarak bizler için önemli bir sorumluluk değil mi? CAN'ın mutlu bir birey olarak yapabileceği ve hayat boyu yapmaktan keyif alabileceği iş ne acaba?

Okuyucuya not: Eğer CAN birgün "ahçı" olur ve bir restaurant sahibi olursa, bugünkü düşüncelerimin bir yansıması ortaya çıkmış olabilir...


When I was a kid I remember saying that I wanted to be a teacher. But after the riddle that was presented to me as "intelligent kids become either engineers or doctors" I decided that my only chance was to be an engineer since it was impossible for me to become a doctor. Do not say that this was childish, things got even worse... At the point of starting business life I set the target to become a top executive manager! Was management an occupation to start with that I decided on the answer of the question "your occupation" as such?

If they ask me now I would describe myself as mostly a mother, a wife at the heart, a bit of an entrepreneur; because each of these are parts of my life which contribute to my self-being and make me live life by complementing where I am...

According to wikipedia; "Occupation may refer to: Job (role), a regular activity performed for payment, that occupies one's time". According to me; "Occupation is the sum of all procedures that earn a person money and/or power while living a happy life".

Then what will be CAN's occupation? Clearly CAN will decide on his own occupation. Still isn't it our responsibility as his mother and father to provide him different opportunities by monitoring his doabilities at the earliest possible ages? What is the occupation that CAN can do as an individual and be happy with doing all through his life?

Note for the reader: If CAN becomes a "cook" and owns a restaurant one day that may be a reflection of my current thoughts as of today...