Ventilatöre bağlı olmadan bağımsız nefes alabilmekti ilk hedef,
Bu hayat demekti!
Sonra emme ve yutma ile nefes almayı koordine edebilmek gerekti,
Bu beslenme demekti!
Başlarda oksijen desteği gerekti ve yeni hedef atmosferdeki %20 ile yetinmekti,
Bu mobil yaşama atılan ilk adımdı!
Kortizon tedavisi, inhale ilaçlar, akciğer filmi, tomografi, solunum fonksiyon testi,
Solunum sorunlarının gündemimizden düştüğü günlere doğru bir yolculuktu!
Üfleme çalışmaları hayatımızın önemli bir parçasıydı,
Düdük çalmayı, peçete parçaları uçurmayı, pinpon topu yuvarlamayı,
Mum söndürmeyi, baloncuk üflemeyi, pipetle içmeyi, bardaktan sıvı tüketmeyi,
Adım adım çabalayarak başardık!
Ve bugün CANım ilk defa sümkürebildi!
"Sümkür, havayı burnundan dışarı üfle" dediğimde havayı hep içine çeken CAN,
Bugün havayı dışarı üflemeyi ve sümkürmeyi başardı,
Islak mendilde gördüğüm bir damla sümük inanılmaz bir manzaraydı, yaşasın!
To able to breath without the ventilator was the first goal,
That meant life!
Then it was necessary to coordinate sucking and swallowing with breathing,
That meant feeding!
At first oxygen support was needed and new goal was to do with 20% in atmosphere,
That was the first step to mobility!
Steroids, inhaled medication, lung x-ray, tomography, pulmonary function test,
Was a journey to the days that respiration problems were out of our agenda!
Blowing tryouts were an important part of our life,
Blowing a whistle, flying pieces of a napkin, rolling a ping-pong ball,
Blowing out candles, blowing bubbles, using a straw, consuming liquids from a glass,
Were all things we have struggled step by step to accomplish!
And today my CAN was able to blow his nose for the first time!
My CAN who always inhaled the air when I said "blow your nose, blow the air out",
Managed to exhale the air and blow his nose today,
The drop of mucus I saw on the wet-towel was a beautiful sight, hooray!